Geçtiğim sene aldığım Türkçe dersinin dönem ödevleri arasında dört klasik batı müziği konserine gitmek ve hakkında kompozisyon yazmak bir de klasik batı müziği hakkında yazılmış bir kitap okumak vardı.Bu dersin en güzel yanı beni David Helfgott ile tanıştırmış olmasıydı. Bir derste David Helfgott’ın hayatını anlatan Shine filmini izledik. Geoffrey Rush’a en iyi erkek oyuncu Oscar’ını kazandırması bir yana sınıfta klasik batı müziğine ilgi duyan duymayan herkesi etkilemesi ve kendisini izletmesi ile ayrıca başarılı bir filmdi bence. Bunda konusunu aldığı David Helfgott’ın yaşamının çok büyük etkisi var. David Helfgott küçük yaşta babasının baskısı ile piyano eğitimine başlayan ve ileriki yaşlarda şizofreni teşhisi konulan şu anda ise dünyanın en tanınmış piyanistleri arasında olan biri kişidir ayrıntıya girmeyeceğim filmi izleyin. Neyse kendisi benim dersi aldığım sene İstanbul Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri çerçevesinde İstanbul’a gelmişti ancak hem sınav dönemine denk gelmesi hem de biletlerinin aşırı pahalı olması sebebiyle gidememiştim konserine.Ancak bu sefer Ankara’ya geldi ve öğrenciler için çok daha makul bir fiyata alınabiliyordu konser biletleri. Sahneye koşa koşa çıkmasını mı anlatayım her şarkısından sonra seyircisine baş parmakları ile “Süper !” işareti yapmasını mı yazayım? İşareti anladınız değil mi? Hani sorarsınız ya güzel mi diye… Of evet anladınız… Neyse muhteşemdi işte. Biletimi de imzalattım!
David Helfgott Ankara’da!
